Bu yazının içeriği
Ben gençken, oyuncuya karşı oyuncu olan oyunlardan çok oynadım. Mortal Kombat diye popüler bir oyun vardı ve hep aynı konsepte sahipti. %100 canla başlardın ve her savaşta, her darbede canın sonunda %0 olana kadar düşerdi ve sonrada ölümle sonuçlanan felaket bir darbe ile kan dökülerek ölürdün.
Hayatta çok farklı değil. Temel olarak, gün boyunca darbe alırız, enerjimiz emilir, dikkat ve kaynaklarımız ve sıfıra vurur. Maalesef, çoğu insan verdikleri enerjiye önem vermiyorlar. Ve onu sonsuz bir kaynakmış gibi rahatça dağıtıyorlar. Bu çok büyük bir hata.
Çoğu insan bugün videolarımda gerçekleri ortaya serdiğimde öfke seline kapılıyorlar. Bana bunlarla nasıl başa çıktığımı soruyorlar. Başa çıkıyorum. Sıklıkla cevabım: “Sikine takma” oluyor.
Hepimiz günlük yaşamlarımızda pay edebileceğimiz limitli bir enerjiye sahip olarak dizayn edildik. Her yaptığımız zaman ve kaynak alıyor. İşimiz, çocuklar, arkadaşlar, sosyal organizasyonlar, partnerler ve çocuğumun banyodaki örümceği öldürmemi istemesi gibi ufak şeyler.
Ben bu harcayabileceğin enerjiyi sikerler olarak adlandırıyorum. O yüzden erkek olarak vizyon ve amaç sahibi bulmak senin sorumluluğunda, her gün umursayacağın şeyleri akıllıca yönetmek adına.
Bizler yaşamlarımızın ustalarıyız o yüzden limitli bir kaynak olan neyi umursayacağımız karar verme özgürlüğüne sahibiz. Sadece hayatımızda gerçekten önemli olan şeyleri seçmeliyiz.
İşe sürerken ve göt oğlanı bir BMW’li senin önüne kırdığında, bu umursamalardan bir bölümünü buraya vermek umutsuzluğa sevk eden bir şey. Onun yerine onu kabul et ve umursama haklarını başka bir şey için koru.
Hayır işi için 10$ bağışladığın için iş arkadaşın aşağılayıcı bir yorum yaparsa bunu umursayabilir ve duygularını yorum olarak dile getirebilirsin. Ya da işinde sıfır umursama zihniyetini benimseyip, sana laf çarptıran yorumları görmezden gelebilirsin.
Umursadığın şeyleri kontrol et, önce öz-kontrol sahibi olmalısın.
Sinyal vermeyen ve önüne kıran BMW’li göt oğlanını biliyorsun. İki seçeneğin var:
Birinci seçenek limitli umursama kaynağını tüketir ve vücudunda stres oluşur. Kortizol stres hormonudur, salgılandığında katobolik hale gelirsin. Oysa ikinci seçenek hiçbir şey yapmamaktır. Sonuç olarak öz-kontrolde uzmanlaş.
Mükemmelliği kovalamak için zamanı, enerjiyi ve kaynakları aşırı derecede dikkatli yönetmek gerekir. Sonuç olarak, onu hak etmeyen şeylere sürekli olarak seni hedeflerine, tutkularına, rüyalarına götürmesi gereken enerjini onu hak etmeyen şeylere dağıtarak kendinin en iyi versiyonun olamazsın.
Enerji, farkındalığın olduğu yere akar- Dandapani
Bu basit bir kavram gibi görünse de, bu fikir benim için çok önemli. Dandapani ile tanıştım. O bir keşiş. Toronto’da girişimciler yemek organizasyonunda açılış konuşmasını yapacak konuşmacıydı.
Orada bizlerden önce oturmuş, yerde bacaklarını çapraz şekilde bağlamıştı. Keşiş kıyafeti içinde ve alnına çizilmiş üç beyaz çizgiyle.
O multi-milyon dolarlık işler yürüten girişimcilere konuşacak bir karakter gibi görünmüyordu. Onu bize Hawaii’deki manastırda 10 yılını bitirmiş Avusturya aksanlı Hindu bir rahip olarak tanıttılar.
Girişimcilerin ilgisi dağınıktı ve çoğu çeşitli derecelerde dikkat eksikliği yaşıyordu. Keşiş orada onlara “enerji vampirleri” kavramını ve farkındalıklarını işte nasıl daha etkili bir şekilde kullanabileceklerini anlatmak için bulunuyordu.
Farkındalık diye açıkladı, kafanın içinde parlayan hareket eden bir ışık topu gibidir ve zihninde belli yerlere gider ve gittiği yeri aydınlatır, oraya da enerji akar.
O yüzden, eğer farkındalık hayatın mutlu alanlarına giderse, o zaman bu senin enerjinin aktığı yerdir. Ve eğer enerji mutlu alanlara akarsa o zaman zihnin o alanını güçlendirir.
Umursamalarını yönetmek için, enerji vampiri insanlardan, yerlerden, şeylerden gelen tehditleri anlamalısın. Bunlar zamanını alan, enerjini emen ve onlarla karşı karşıya geldiğinde seni tükenmiş hissettiren bir duyguyla baş başa bırakan kişilerdir.
Buradaki anahtar kelime “tükenmiş”tir. Bundan daha fazlası için kanalımdaki “How to deal with Energy Vampires (Enerji vampirleriyle nasıl başa çıkılır)” videosuna bakın.
Peki, öz kontrol üzerinde nasıl uzmanlaşırsın? Öz-kontrol belki de daha iyi bir hayat için sana yardım edecek en güçlü becerilerden biri.
Umursadığın, sikine taktığın şeyleri yönetmeyi öğrendiğinde ve enerji vampirlerinden uzaklaştığında, öz-kontrol egzersizi yapıyorsun, umursamalarını hayatta seni mutlu edecek, değen şeyler için saklıyorsun demek.
Bir şeyin sikine takmaya değer olduğunu nasıl anlarsın? Basit. Eğer sikine taktığın şey senin ya da sevdiklerin hayatını daha iyi hale getirecekse o zaman genelde sikine takmaya değer demektir.
Bazıları bunun hayatta yolunu bulmak adına bencil, nezaketsiz bir yol olduğunu söyleyecektir. Eğer böyle düşünüyorsa enerjini yönetme konusunda ne kadar ciddi olduğunu tekrar değerlendirmeni öneriyorum.
Eğer enerjini böyle dağıtmak seni ve sevdiklerini tüketiyorsa o zaman öz-kontrolü sağlamak ve sikine taktığın şeyleri seçmek daha iyidir.
Sana harika bir örnek vermeme izin ver, bir keresinde bekar bir anneyle çıkmıştım ve onun tutkularından biri yemek partilerine katılmaktı. Etrafında olmamızın bizi tüketeceği türden konuklar çağırıyordu.
Çıktığım kadının bir arkadaşı kocası dahil herkese fırça atan, herkesi eleştiren ve yargılayan tarzda biriydi. Ergen çocukları olan ve tipik şekilde onları aktiviteden aktiviteye götüren bir anneydi. Kendi hakkında yüksek fikirleri vardı.
Ancak insanların kendi fikirlerini kabul etmesini bekleyen obez, otuzlarında bir kadından başka bir şey değildi. Bir enerji vampiriydi. Onun etrafında olmak insanın duygusal enerjisini emiyordu.
Basitçe söylemek gerekirse, onunla aynı odada olmanın bir anlamı yoktu. Yetişkin bir kadının nasıl olması gerektiğiyle ilgili berbat bir örnek ortaya koyuyordu. Kızımın onun çevresinde olmasını ve enerjisine maruz kalmasını istemediğimi biliyordum.
İkinci bir yemek daveti aldığımda bunu reddettim ve tahmin ettiğin gibi bu kararım kız arkadaşımın alınmasına neden oldu. Bunun üzerine tartışma yaratmaya çalıştı.
Basitçe bunun bir parçası olmadım, daveti için teşekkür ettim ve telefonu kapattım. Birkaç gün konuşmadık ve beni partiden sonra özür dilemek için aradı, arkadaşının enerji vampiri olduğunu kabul ediyordu.
Gördüğünüz gibi öz-kontrol egzersizi yaptığınız, sikinize takacağınız şeyleri daha iyi yönetirsiniz. Hayatınızdaki enerji vampirlerinin farkında olduğunuzda, bu bazı insanları gücendirmenize yol açabilir. Tahmin et ne olur? Bunda bir sorun yoktur. Hayatta amacı olan bir erkek kaçınılmaz olarak söyledikleri şeylerle bazılarını rahatsız edecektir.
Hatırla, eğer sikine takacağın şeyler kısıtlı bir kaynaksa, onları sadece gerçekten değen şeyler için harca.
Benim inancım öz-kontrolün bir kas gibi olduğu, onu ne kadar çalıştırırsan o kadar güçlenir.
Öz-kontrol kasını güçlendirmenin en kolay yollarından biri fiziksel olarak zor ve sana meydan okuyan şeyleri yapmaktır. Eğer öz-kontrolünü geliştirmek için bir görev istiyorsan, çoğu insan için zor olan soğuk duşu dene. Özellikle zaten sıcak suyun varsa. Sıcak su modern bir lükstür ama milyonlarca yıl bizler buzlu göllerde ve nehirlerde banyo yaptık.
Soğuk duş öz-kontrol gerektirir. Ama çoğu insan çoğu erkek duşta akan rahatsız edici suyun altında durma becerisine bile sahip değildir. Aşağıdaki sebeplerden ötürü soğuk duş almanı öneriyorum:
Öz-kontrolü öğrenmek ve sikine takacağın şeyleri yönetmeyi mi öğrenmek istiyorsun? O zaman soğuk duş gibi basit bir şeyden başla. Anlaması ve uygulaması basittir ama disiplin ve irade ister.
Konferansta konuşuyordum ve konuşmamı sikine takacağın şeyleri yönetmek konusu ile kapatacaktım. Dinleyicilerden biri bana umursayacakları şeyleri yönetirken anksiyete yaşadıklarını ve umursama kaynaklarını nasıl koruyacaklarını sordu.
Konunun özü şu: eğer umursadığın, sikine taktığın şeyleri limitli bir kaynak olarak görürsen, o zaman onları gerçekten umursamaya değer meselelere dağıtabilirsin.
Asla unutma:
Richard Cooper – The Unplugged Alpha Kitabı Türkçe Çevirisidir.
3 Comments
Mükemmel çeviri gerçekten bu sayfa bir velinimet ?
Masallah
Cok teşekkür ederim hakkınız ödenmez sağolun.