Bu yazının içeriği
Bu yazı Rollo Tomassi podcastlerinin Türkçe Çevirisidir …
Erkeğin ekonomisi ve kadınlar yazısının devamıdır
Aslında minimalistler daha fazla sorumluğa sahipler. Çünkü daha fazla tasarruf yapıp kazandıklarından az harcıyorlar. Gidip lüks yemeklere, pahalı kıyafet ve arabalara tüm birikimlerini vermiyorlar. Kadınlarsa bunlara bakıyorlar çünkü bunları erkekte “zenginlik ve üretkenlik sinyalleri” olarak algılıyorlar. Harcama yaptığın sürece bunun sürdürülebilir bir harcama olup olmadığına bakmıyorlar ve bunları kaybedersen senden boşanabiliyorlar. Kocasının varlığı suyunu çekince ondan boşanan sayısız eş, sevgili var.
Etrafta Lamborghini’yle dolaşabilirsin ama borç içinde yüzüyor olabilirsin. Yani etrafa sahip olduğundan çok daha fazlasına sahip olduğun izlenimi veriyordur. Ki bu kız bulmasına kesinlikle yardımcı da olur. Zenginliği taklit edebilir misin? Kesinlikle edersin.
Erkeklerin çok büyük kısmı ağızlarında altın kaşıkla doğmuyorlar, doğrudan gidip güzel bir eve, havalı bir arabaya sahip olmuyorlar. Düşük gelirden gelen, hayata aşağıdan başlayan erkekler ise -hatta orta seviyeden başlayan erkekler de- çok çalışmalı ve çabalamalılar. Mali olarak disiplinli olmalılar ve fedakarlık yapmalılar. Böylece sadece daha güçlü ve sorumluluk sahibi bir erkek olmuş olmayacaklar hayatta neyin daha önemli olduğunun daha hızlı farkına varacaklar. Pahalı tüketime değer vermek yerine, hayatı yaşamanın, sevdikleriyle güzel zaman geçirmenin daha manalı olduğunu anlayacaklar. Ancak finans ve ekonomi konusunda eğitimsiz demeyeyim ama yanlış eğitim almış kadınlar –çünkü daha önceleri çok kere gördüm ki adam lüks içinde yaşıyor ve karısı aniden zengin olmadıklarını fark ediyor, ki zaten hiç değillerdi!- erkeğin verdiği bu mücadelenin hiç farkında değil, o lüks araba üretim hattından çıkıp doğrudan önlerine düşmüş gibi davranıyor.
Kadınlar duvara çarpma aşamasına geliyorlar ve “bebek yapmalıyım ve eşim şu seviyede bir gelire sahip olmalı” diyorlar. Ama kimse adamın o paranın ne kadarını tasarruf edebildiğini sormuyor. Lüks tüketimi kenara atarsak sorulması gereken bu erkek finansal olarak dengede bir kişi midir? Kadınlar bunu sormuyorlar.
Günümüzde kadınlar istedikleri standartlarda erkeği bulamamaktan şikâyetçi. Standarttan kastım ekonomik olarak çekici erkektir. Bu da kadının kendisinden ortalama %60 daha fazla kazanan erkek demektir. Günümüz ekonomisinde beta öder tarafında beta bir erkeğin bu kadınla bu seviyeye ulaşmadan kadınla yatağa girmesi zor gibi.
Bunun zıt tarafında kadınlar erkeğe ihtiyaçları olmadığını ve kariyer yaptıklarını söylüyorlar. Peki, bu kadınların kazançları zaten yüksek, %60 fazla epey para demek, bu ekonomik seviyede erkekleri hedef olarak belirlemek delice olmuyor mu?
Kadınlar iyi-kaliteli-ekonomik olarak stabil bir erkeğin neye benzediği konusunda 1 saat bile durup düşünmediklerine eminim! Kadınların parasal konulardaki bu beklentileri yanılgı içeriyor. Duvara toslamadan öncede genç bir George Clooney’in gelip onları ayağa kaldırmasını bekliyorlar.
Bu aslında beta öderin erkekten maddi güvence bekledikleri tarafı. Kadınlar en hızlı yaşadıkları parti yıllarında böyle erkekleri aramıyorlar, arasalar da o erkeklerin neye benzedikleri hakkında hiçbir fikirleri yok. Ve bu erkeklerin partide seviştikleri erkekler kadar seksi olmadıkları kesin.
Benim şahsi fikrim kadınlar bu finansal konularda yeterince derin düşünmüyorlar. Ve erkeklerin finansal konularını doğru analiz edemiyorlar. Onları bu konuda kör eden şeylerden biri de statü konusundaki takıntıları. Görüyoruz ki bir erkek iş tanımını değiştirince kadınlarında aldığı tepkiler hızlıca olumlu bir şekilde değişiyor. Kadınların o erkeğe ilgisi yükseliyor. Ancak bu iş tanımı / unvan her zaman o adamın daha fazla paraya sahip olduğunun göstergesi değil. Diyorum ki sadece unvan değiştiğinde mesela yatırımcı ya da cerrah olayım, sonuçta kadınlar bu adamların ne kadar vergi verdiğine bakmıyorlar. Ünvanıyla kazancı arasında bir korelasyon olmalı diye düşünüyorlar. Ama bildiğim birçok finansal yatırımcı aslında iflasta. Bu statüye takıntıları kadınları körleştiriyor. Çok az miktardaki kadını hariç tutarak söylüyorum ki kadınlar bu finansal konularda karanlıktalar ve bu konuda uyanacaklarını da sanmıyorum.
Erkekler birikim yapmıyorlar ve keyfe kader yaşıyorlar, böyle yaparak aslında ergenliklerini uzatıyorlar. Bu da gördüğüm diğer bir sorun. Bana şöyle sorular geliyor, “minimalistsem neden mühendis falan olmakla uğraşayım ki?” Bak hademe de olabilirsin ancak bu durumda saat ücretin düşük olacaktır ve daha fazla çalışmak zorunda kalacaksın. Daha iyi bir işin olursa çok daha az çalışma saati sana yetecektir. Ve geri kalan saatler senin olur.
Diğer konu ise eğer bir sürü borcun varsa, işine daha bağımlı hale gelirsin ve kötü patronuna katlanmak zorunda kalırsın. Bu lüksler içinde yaşıyorsan, paranla elde ettiğin sevgilin/eşin varsa, sen patronunun o*ospususun, patronun sana sahip demektir. Ve sana pislikmişsin gibi davranabilir. Bunun yanında minimalizm ihtiyaçlarını azalttığın için sana daha fazla pazarlık gücü tanır, kendi emeğini daha pahalıya satmak için elin güçlü olur. Kendi yeteneğine göre şu miktarın altında çalışmam diyebilirsin. Ve patronun sana sahip olamaz. Şöyle bir söz var, “hayır diyemediğin her şey seni köleleştirir.”
Bir kadın seni güvence olarak görüyorsa ve bu güvence de düzenli olarak aldığın maaşından geliyorsa kadınlar bu güvende olma hissini severler. Nefret ettikleri ise kaostur. Dalgalanmış ve aşırı uçlara giden şeyleri ise sevmezler. Bir ay 15.000 tl kazanıp diğer ay hiç kazanamamak gibi. Alfa döller beta öder hipargamik yapısında beta öder tamamen bu uzun süreli güvenceye dayanmıştır. Eğer bir betaysan o kadınla beraber olma şansın kadının duvara çarpma evresinden hemen önceki sağlayıcı adamı aradığı dönemdir, eğer bu güvenceyi verebiliyorsan onunla beraber olabilirsin. Kadınlar bu erkeği seçecek ve ondan çocuk yapacaksa çocuğa ve kendisine güvence olması gerekir. Bunu günümüzde sağlayabilmenin tek yolu da finansal güvencedir.
Günümüzde bir kadının kocasından fazla kazanması boşanma isteğini tetikliyor. Bununla alakalı birçok araştırma var. Kadınlar bunların önemli olmadığını söylüyor olsa da gerçek yaşamda statün ve paran kadından belli bir seviye yüksek olmak zorunda. İnsanlar bazen şunu söylüyorlar: “cinsel pazar değeri gibi şeyler saçma, insanların duyguları var, insanlar insandır, herkes aynı değildir” falan. Ancak açıkça görüyoruz ki gerçek hayatta durum dediğim gibi.
Vereceğim tavsiye şu: gerçekten zengin değilsen ama öyle gibi davranıyorsan bu senin finansal durumu çökeltir. Bu aptalca ve uzun vadede kötü bir şeydir. Eğer gereksiz şeylere para harcamamak bu kadar olsaydı hepimiz bunu yapardık. Bunu yapmanın zor olmasının nedeni sigarayı, alkolik olmayı bırakamamayla, insanların şişman olmalarının nedenini oluşturan aynı psikolojiden geliyor.
Minimalistler hayatta başka entelektüel istekler edinebilirler çünkü özgürdürler. Dünyada anlamsız filmler izlemekten dahası var, gidip felsefe ya da tarihle ilgilenebilirsiniz. Minimalist olarak zamanına gitgide daha fazla değer vermeyi öğreniyorsun ve boş zamanını gerçekten yapmaktan hoşlandığın şeyleri yaparak geçirmek istiyorsun. Mesela ben daha iyi bir yazar olmak için içki içmeyi bıraktım. Çünkü bunu içerek yapamayacağımın farkındaydım. Muhtemelen onun yarısı kadar kazansan bile sen lüks tüketime ve lüks arabaya harcama yapan adamdan daha zengin olacaksın. Bir de bu açıdan bak.
Kadınlara bu minimalizm fikrini satmak çok zordur. Çünkü kadınlar daha materyalisttir. Ve daha fazla tüketen taraf kadınlar. Daha fazla borçlanmaya eğilimlilerdir. Aslında bu insan doğası, bir köpeğin önüne çok fazla yemek koyarsan, hasta olana kadar yer çünkü bir sonraki yemeğin ne zaman geleceğini bilmiyordur. İnsanlar da aynıdır bu yüzden birçoğumuz fazla kiloluyuz.
Bu yüzden erkekler güzel bir ev, araba almak konusunda daha istekliler. Şöyle bir söz var “eğer kadınlar kartondan yapılmış evlerde sevişmeyi kabul ediyor olsalardı erkekler ev falan almazlardı.” En alternatif tarzda yaşamayı seven, kamp yapan, paraya önem vermediğini söyleyen kadın bile bir süre sonra uzun vadeli güvenliği talep edecektir.
Bir kızı balığa çıkarmak ve kampa götürmek risklidir. Bunu yapan erkek aslında kadına minimalist hayat tarzını ya da kampçı hayat tarzını satmaya çalışıyor. Eğer kadının kendisinin bu yönde bir kişisel ilgisi yoksa onu bu minimalist hayat tarzına sokmaya çalışmak hatadır. Çünkü memnuniyesizlik doğurur.
Bu tarz aktiviteleri tadımlık şekilde yapabilirsin ancak mesela doğa yürüyüşü yaparken kadını çok uzun mesafeler yürütmek kötü bir fikirdir. Ya da motosikletle seyahat ederken uzun süren seyahatler kötü bir fikir. Bir yerden sonra kadının konforsuzluk hissinden gelen mızmızlanması ortamı bozacaktır. Bu aktiviteleri yapacaksan birkaç saatle sınırlandırmanı tavsiye ederim.
6 Comments
”Kadınlar iyi-kaliteli-ekonomik olarak stabil bir erkeğin neye benzediği konusunda 1 saat bile durup düşünmediklerine eminim! Kadınların parasal konulardaki bu beklentileri yanılgı içeriyor. Duvara toslamadan öncede genç bir George Clooney’in gelip onları ayağa kaldırmasını bekliyorlar.”
Buna kafa yormayan kadına siz de kafa yormayın bence.
Güzel bir yazı olmuş Secret. Kadınların bu yaklaşımlarını fark ettikçe daha bi irrite oluyorum.
Nedense şöyle bir laf geldi aklıma; ‘Hem ayranım dökülmesin, hem götüm sikilmesin’
Yazıların devamını merakla bekliyorum.
Secret , sorum şu ;
İyi bir statüyü , iyi bir işi , çok fazla parayı , evi ,arabayı ve bunun gibi birçok şeyi acaba kendim için mi yoksa kadınlara ulaşım için mi istediğimin farkında değilim. Gerçekten “neyi seviyorum ve kadınlar olmasa da şu an giydiğim , yaptığım şeyleri yaparmiydim ” bilemiyorum. Birkaç yazında” cinsellik , yaşam motivasyonunun en önemlilerindendir ve hayatta kalmaktan bile önce gelir ” benzeri yazıların vardı.
Yaptığımız her şey aslında cinsellik için mi oluyor ? Bir bakıma öyle olduğunu düşünmeye başladım. En iyi şarkıcı kendisi için mi gerçekten şarkıcı ? En iyi yazar , en iyi pilot , siyasetçi , sporcu … ? Kadınlar olmasa yine de çektikleri acıları çekmeye devam ederler miydi ?
Ben, kadınlar olmasa hâlâ bu yaptıklarımı , bu düşündüklerimi düşünürmüydüm ? Sorum çok yanlış biliyorum kadınların olmadığı bir dünyaya göre kendini ayarlamak , tanımaya çalışmak çok saçma ama bilemiyorum. Islak bir organın, hormonlarımı zıplatıp bana mutluluk vermesi bir yere kadar güzel de , bir süre sonra manasızlaşması … Her şey bunun için mi dedirtiyor açıkçası .
Yine haklısın biyoloji > ideoloji fakat bunları düşünmemi sağlayan da hormonlarım ve o ıslaklığı ne olursa olsun isteyen de hormonlarım. Kafam biraz karışık. Bir iki bir şeyler yazsan da daha fazla not alabilecek bir şeyler çıksa bana . (19 yaşımdayım belki bunu baz alarak gündelik yaşamımdan örnekler verirsin diye eklemek istedim )
İnsanlar ve diğer canlıların erkekleri için hayattaki en büyük motivasyon üreme üzerine. Birçok canlı bunun için doğada hayatlarını feda ediyorlar. Cinsellik aynı zamanda bir onaylanma da içeriyor, cinsellikten uzun süre uzak kalan kişinin ruh sağlığı bozuluyor. Dengeli bir cinsellik insanın hayatında önemli kısacası. Cinselliği nasıl aradığın önemli, hayatında bir denge oluşturup önemli konularda geliştirirken karşı cinsle de kendini geliştiriyor musun yoksa verimli biri olmayıp sürekli elin şeyin de mi dolaşıyorsun ? İkincisi sana zarar verir ve aptallaştırır. Cinselliği de bu şekilde kontrolde tutmalısın ve seni aptallaştırmasına izin vermemelisin.
Dediğine katılıyorum fakat sorduğum sorunun cevabını tam anlayamadım sanırım.
Üreme/Cinsellik olmasa şu an yaptığımız şeylere devam etmemiz , ruh sağlımızın bozulacağından dolayı pek mümkün olmaz mıydı yani ?
Sanatçılar,astronotlar,mühendisler… Üreme ve cinsellik motivasyonları olmasaydı şu an yaptıkları şeyleri yine de yapabilirler miydi / yaparlar mıydı / yapmaya devam ederler miydi yine de ?
Benim şu an çalıştığım ders, biriktirdiğim paralar , kurduğum hayaller aslında cinsel motivasyonun ürünleri mi ? Cinsellik olmasaydı yine de bunları ister miydim / ister miydik ?
Bu konuda cinsellikle alakalı evrim kitapları okuyabilirsin alttaki mekanizmayı anlamak için. Konuyla alakalı özel bir bilgim yok ancak mesela seksle insanların genlerinin sürekli karışması insanları “tüm yumurtaları tek sepete koymamak” gibi hastalıklara, risklere karşı da koruyor. Yani bir hastalık gelince sadece belli genlere sahip insanları öldürüyor ama diğer insanlar farklı genlere sahip oldukları için hayatta kalıyorlar. Genlerimiz karışmasaydı seks ile sürekli, şuana kadar hastalıklar yüzünden soyumuz tükenmişti.
Hem çoğalmak hem de hastalıklara, viruslere vb. savunma için seks evrimsel olarak kullanılan bir araç, bu yüzden yüksek motivasyon içeriyor ve zevkli hale gelmiş.
Cinsellik zevkli olmasaydı şuan tüketim alışkanları çok farklı olurdu en basitinden bu kadar büyük bir tüketim toplumu olmazdık. İnsanın genlerine göre en büyük başarı üretmek ve çoğalmaktır.
Her şeyi cinsellik için yapmıyorsun tabi ki bir çok farklı motivatör de var hayatta.
Dostum benle instagramını paylaşırsan sana bu konu hakkındaki çıkarımımı ve bu konuya güzel cevaplar veren şahsi dinimi sana anlatabilirim. Belki sen de bir şeyler katarsın ve beynimizi çalıştırmış oluruz.