Bu yazının içeriği
Benim kuvvetli inancım şu ki erkekliğe geçiş ayini olarak her erkeğin hayatta bir noktada bir motosiklet sahibi olması gerekir. Jon Bon Jovi’nin şarkısında dediği gibi: “Ben bir kovboyum, demirden bir ata biniyorum, sürüyorum. Aranıyorum. Ölü ya da diri”
Bir kahraman ya da kanun kaçağı ol, modern zamanda motosiklet atın karşılığıdır. Bir geçiş ritüeli olarak her erkek hayatında bir taneye sahip olmalı.
Nisanın başlarında soğuk ve yağmurlu bir ilkbahar gününde, 18 yaşımdayken 125cc bir motosiklet için ehliyetimi aldım. Berbat havaya rağmen hayatımın en güzel günlerinden biriydi. Soğuk aldığımı ve ıslandığımı hatırlıyorum, muhtemel soğuk ısırmasına karşın ellerimi motorun sıcak hava püskürttüğü kanatlardaki fanlara tutuyordum.
Ancak gençken motosiklet ehliyeti almak hayatımda yaptığım en iyi şeylerden biriydi. Çocukluktan erkekliğe geçiş ritüeli gibiydi.
Motosiklet sürmenin sana öğreteceği en iyi şeylerden biri durumsal farkındalıktır. Kafanı döndüğün yerde tutmayı öğrenirsin ve bir yandan da potansiyel tehlikeler için etrafı tararsın. Yoldaki her şey senden daha büyüktür ve seni öldürebilir. Çevresinin farkında olmak bir erkeğin hayatta her alana uyarlayabileceği bir beceridir.
Açıklamam izin ver. İş hayatımın başlarında kiraladığım ilk ofis Toronto’da bir banliyöde eski bir binanın en üst katıydı. Ana giriş kapısında bir psikoterapist vardı. Yaşlı, şişman, kibirli bir kadındı. Gelirdi, etrafta gezinirdi ve fazla gürültü çıkarttığımızdan şikayet ederdi.
Ofis pencerem otoparka bakardı. Ve o her zaman ona gelip hayatlarında devam eden felaketleri ona anlatan bir hasta akışına sahipti. Benim iki şey net bir biçimde dikkatimi çekti:
3 yıl orada bulundum ve ayda yüzlerce hasta kabul etti. Binlerce hastanın gelişine tanık oldum. Ancak, bir tane bile motosiklet süren bir erkek görmedim. Bunu bir süre sindir.
Motosiklet bir erkek için pek çok şey demektir: Sıklıkla bir arkadaştır, adrenalin yüklemesi, oyuncak ve tabi ki bir ulaşım aracıdır. En önemlisi de, genç bir adamken motosikletim benim terapistimdi.
İş yerinde boktan bir gün mü geçirdin? Motosiklet sür.
Kız arkadaşın intikam için en iyi arkadaşınla mı yattı. Çünkü geçen sene onun kız arkadaşıyla grup yaptığınız için kızmıştı? Motosiklet sür.
Oda arkadaşın seni delirtiyor mu? Motosiklet sür.
Motoru ateşlersin, yola çıkarsın, ne problemin varsa yolda uzlaşırsın.
Motosiklet denge ister, güç ve kabiliyet ister. Arabalar istemez. Motosikletle bir köşeden dönerken, dönüşe doğru eğilirsin, dizlerin asfalta değmeye milimetreler kalana kadar motosikletten aşağı doğru asılırsın. Eğer bir hata yaparsan ödeyeceğin bedel bir araba kullanmaya göre çok daha fazladır. Sonuçta araba senin etrafında demirden bir kafestir, motosiklette bu yoktur.
Hatta tüm bunlarla birlikte, eminim bir zaman makinesine binip atların ana ulaşım aracı olduğu zamana gitmek istemişsindir ve genç bir adama atıyla ilgili ne düşündüğünü sorarsan muhtemelen sana benzer bir tavırla atıyla olan bağını, sevgisini anlatacaktır.
Erkeklerin maskülen tutkuları olmalı. Tarih boyunca, erkekler nefes alan, inanılmaz becerilere sahip olan yaşayan, canavarımsı bir şeyin üzerine oturarak onu evcilleştirmek istediler. Motosiklet canlı olmasa da çoğu spor motosiklet F1 benzeri güç-ağırlık dengesine sahiptir ve içten yanmalı motoru nefes alır.
Kardeşlik motosiklet sahibi olmanın diğer bir avantajıdır. Bir diğerine baş selamı veren ve el sallayan tek ulaşım aracıdır. Model ve stili fark etmeksizin herkes motosiklet sürerken diğerine arkadaşçıl davranır. Şehrin etrafına yayılmış olan motosikletçilerin buluştuğu, sohbet ettikleri ve gece beraber sürüşe çıktıkları kafeler vardır.
Sıklıkla beraber sürdüğüm bir arkadaşım bana otoyolda abisinin, motosikletine çarpan bir aracın yol açtığı kazada öldüğünü söylediğinde 12 yıldır motosiklet sürüyordum. Genellikle motosikletlilere gerekli dikkati ayırmayan umursamaz sürücülerin yol açtığı kazaların diğer insanları da incittiğine şahit oldum.
Dört farklı spor motosikletimden sonra, iki Katana 600s, bir GSX-R750 ve bir de ZX-7R, ne kadar dikkatli olursam olayım, benim sıramın da bir gün geleceğini fark ettim ve otuzuma geldiğimde sürmeye ara verdim.
Motosikletimi özlemediğimi söylersem yalan söylemiş olurum, beni kalbimde doldurulması gereken bir boşlukla bıraktı.
Bu yüzden 2003 model, üstü açılabilir, hızlı bir BMW M3 aldım. İmola kırmızısı, alçaltılmış jantlı. Hızlı gidince hissettiğim açık hava beni yeterince tatmin etmeye yakındı.
Sadece güvenli için hava yastıklarına ve etrafımda bir metal kafese sahip değildi, aynı zamanda onu müzik dinlerken bir motosikleti kasksız kullanmak gibi kullanabiliyordum.
Motosikletler genç adamlara inanılmaz bir değer katar. 10bin$’ın altında 20 katı daha pahalı egzotik arabalar gibi hızlanan ve daha iyi duran motosikletler alabilirsin. Ve küçük motorlarıyla inanılmaz bir yakıt ekonomisi yaparlar.
Arabaların motosikletlerden daha iyi yapabildikleri daha iyi şey daha fazla insan taşımaları ve seni kazadan daha iyi koruyabilmeleridir.
Aynı zamanda kadınlarda motosikletli erkeklere bayılırlar. Ben sürekli kadınları arkama atıp sürüş yapardım. Sıklıkla partilerde, erkek arkadaşlarımın kız arkadaşları onları arkama alıp bir tur attırmam konusunda beni rahatsız ederlerdi. Ve motosikletin doğasından dolayı arkana bindirdiğin kişiyle mecburen yakınlaşırsınız.
Motosiklet kadınları etkiler. Kadınlar beni belimden sıkıca tutarken, memelerini sırtıma bastırırlardı. Ve bazen de motosiklette rahat hissettiklerinde erkekliğimi tutar ve kavrarlardı.
Kadınlar macera, çeşitlilik ve eğlenceye tutkunlardır dediğimde bana güven. Bu fiyata bundan daha iyisini bulamazsın, hiçbir şey kadına motosikletin hızlanırken sana sıkıcı tutunmasından daha fazla heyecan veremez. Hatırla, yirmileri ve otuzları kadınlar için parti yıllarıdır ve heyecan ararlar. Büyük jipler süren erkekler aramazlar.
O yüzden, ben şiddetle inanıyorum ki her genç adam gençliğinin bir döneminde motosiklet sahibi olmalıdır. Ya da en azından hızlı üstü açık bir araba.
Ancak, benim motosikletlerle işim daha bitmedi. Sadece bir ara verdim. Egzotik arabalar benim yeni motosikletlerim – şimdilik.
Asla unutma:
Richard Cooper – The Unplugged Alpha Kitabı Türkçe Çevirisidir.
3 Comments
İngilizce bilmeyenler için harika olmuş, büyük bir eksiklik doldurulmuş. Umarım ana metinlerin hepsi en kısa sürede çevrilir
bisiklete binmeden motosiklet süren ben, 30lu yaşlara gelince araba aldım fakat kullanmadığım için sattım çünkü hep demir atımın üstündeydim. sanırım ölümüm bu yüzden olacak 🙂
Motordan hep korkmuşumdur, iyisi bir AMG gt almak